Bilindiği üzere pek çok kar amacı güden kuruluşlar için üretim araçlarının sağlanması, pazarlanması, dağıtımı ve yönetimi gibi pek çok alan sürdüren işletme hareketleri bulunmaktadır. Bu tür etkinliklerin sürdürüldüğü zaman içerisinde çeşitli riskler oluşabilmektedir. İş öncesinde ortaya çıkma riski taşıyan durumlar ve koşullar için detaylı olarak incelemeler yapılmalıdır. Denetlenen tüm tehdit içerikli olasılıklar göz önünden geçirilerek tetkik edilmektedir. Olası risklerin en aza indirilebilmesi veya tümüyle ortadan yok edilebilmesi adına yürütülen tüm faaliyetler, risk analizi kavramına karşılık gelmektedir.
Temel amacı ve hizmet ettiği asıl alan iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyum sağlamaktan geçmektedir. İş sahalarında yapılan risk analizleri, tehditlerin saptanması ve saptanan risklerin derecelendirilmesi gibi analizlere de olanak sağlamaktadır. Hangi sınıfta çalışan işçilerin daha fazla risk alanı içerisinde olduğu, kimlerin daha çok riske maruz kalma durumlarının olduğu vb. konular dahilinde analiz işlenmektedir. Böylece yapılan risk analizi ile birlikte can kaybı ve birtakım hasarlar önlenebilmekte ve sağlık güvencesi yaratılabilmektedir.
Risk Analizi Kimler Tarafından Yapılır?
Risk analizi 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun kapsama alanı çerçevesine göre bütün işverenler, risk analizi yapmak ve uygulamakla mükelleftirler. Kanun zorunluluğu dahilinde tüm iş sahalarının risk analizi ve incelemeleri yapmaları için tahlil ekibi oluşturmaları gerekmektedir. İş takımı oluşturulurken ekibin çalışma alanına girebilen kişiler şu şekilde sıralanabilir; işçi temsilcileri, iş sağlığı ve güvenliği görevini sürdüren yönetmelikler, ortak sağlık güvenlik birimleri (OSGB) gibi riskleri analiz etmede işin ehli olan kesimler, öncelikli görülmektedir. Tehlike alarmı çaldığında olaya müdahale edebilecek veya önceden riski tespit edebilecek bilgi birikimine sahip bu kişiler tarafından risk analizi yapılır.
Risk Analizi Nasıl Yapılmaktadır?
Risk analizi yapmak ve analiz çalışmalarının devamlılığını sağlamak başlı başına zor bir görevdir. Görevin en dikkatli şekilde yapılabilmesi amacıyla çeşitli metotlar öne sürülmektedir. Risk analizi metotları, olası tüm ihtimaller düşünülerek denetlenmelidir. Analize başlarken öncelikle hangi sınıfın risk grubu içerisinde olduğu, kimlerin ne kadar büyük bir tehdit altında kaldığı ve nasıl etkileneceği, meydana gelebilecek hasarların şiddet dereceleri gibi alanlar tanımlanmaktadır. Daha sonra tanımlanan ve risk ihtimalleri belirlenen veriler birlikteliğiyle analiz metotları üretilir. Üretilen analiz metotları çizgisi dahilinde çeşitli firma ve kuruluşlar kendilerine uygun olan analiz yöntemlerini hesaplamalarında kullanmaya başlarlar. Örnek verecek olursak; İş Emniyeti Analizi Risk Değerlendirme Metodu, Hata Türü ve Etkileri Analizi Risk Değerlendirme Metodu (FMEA) gibi çeşitli metotlar üretilmektedir. Risk analizi metotlarının genel olarak temelinde yer alan düşünce, risk oranları basamaklarının en fazla tehlike taşıyandan en düşük risk taşıyan gruba doğru yol almasıdır. Bütün risklerin giderilmesi amacıyla bu yol yürütülür. Aksi takdirde risklerin olası zararları tahmin edilemediği ve güvenli bir ortamın oluşturulamadığı durumlarda şiddetli sonuçlarla karşılaşılır. Bu açıdan risklerin tamamen geçirilmediği koşullarda kontrol paneli ile riskler en düşük olasılıklara indirgenebilir.
Risk Analizi Hangi Durumlarda Yapılmalıdır?
Risk analizinin ne olduğu ve nasıl yapıldığı gibi içeriklerin yanında önemli olan bir diğer nokta, analizlerin hangi durumlarda yapıldığıdır. Risk analizi yapmak, riskleri tespit etmek vb. çalışmalar beraberinde hangi koşullar perspektifinde yapıldığı konusunu da kapsamaktadır. İşe başlama süreci, işletmelerin çeşitli yürütme düzenekleri kurduğu esnada, üretim, pazarlama ve finansal gibi birçok işlem öncesinde yapılmalıdır. Özellikle yeni işyerlerinde risk analizi veya incelemesinin yapılmadığı çalışma sahaları, öncelikli olarak analiz yaptırılması gerekliliği olan alanlardır.
Leave a Reply